DEVAM: 5. Yolculukta
İki Namazı Birleştirerek Kılmak
حَدَّثَنَا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ مُوسَى
الرَّازِيُّ
أَخْبَرَنَا
عِيسَى عَنْ
ابْنِ جَابِرٍ
بِهَذَا
الْمَعْنَى قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَرَوَاهُ
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
الْعَلَاءِ
عَنْ نَافِعٍ
قَالَ حَتَّى
إِذَا كَانَ
عِنْدَ
ذَهَابِ
الشَّفَقِ
نَزَلَ فَجَمَعَ
بَيْنَهُمَا
İbrahim b. Mûsâ er-Râzî,
îsâ vasıtasıyle İbn Câbir'den (önceki 1212.) hadisin mânâsını (rivayet
etmiştir).
Ebû Davud dediki: Bu
hadisi bir de Abdullah b. el-A'la Nafi'den rivayet etmiştir. (Nafi) demiştir
ki; "şafak kaybolmak üzere iken (devesinden) indi ve ikisini (akşamla
yatsıyı) birleştirerek kıldı."
İzah:
Musannif, bu hadisi
biraz önce tercümesini sunduğumuz 1212 numaralı hadis-i şerifi takviye ve onun
sağlam bir hadis olduğunu ispat etmek için nakletmiştir. Sözü geçen hadisin
ifâdesinden de anlaşıldığına göre Resül-i Ekrem (s.a.v.) daha şafak
kaybolmadan akşam namazım kılmış ve akşam namazından sonra şafağın kaybolmasıyla
da yatsı namazı girmiş ve yatsıyı da ilk vaktinde edâ etmiştir. Buna göre İbn
Ömer, iki namazı birlikte edâ etmiş gibi görünüyorsa da aslında şafak
kaybolmadan kıldığı akşamı son vaktinde, şafak kaybolduktan sonra kıldığı
yatsıyı da ilk vaktinde kılmış ve hiçbirini kendi vaktinin dışına
çıkarmamıştır. İşte Hanefi ulemâsına göre seferde caiz olan cem' böyle olur.
Arafat ve Müzdelife'nin dışında bir namazı vaktinin dışına çıkarmayı gerektiren
cem' caiz değildir. Bu bakımdan bu hadis Hanefî ulemâsı için bir delil teşkil
etmektedir.